Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Masal ve Hayatın Hikmeti-İktibas#3

Resim
Günümüz dünyasında bilginin artmasına karşılık bilgeliğin azaldığı görüşü hakim. Dünyaya dair bilgimiz artıyorken kendimize dair farkındalığımız yahut dünyanın anlamına dair bilgeliğimiz azalıyor. Bu durumun bir çok sebebi olabilir. Asıl sebep olmasa da en önemli sebep bir kızılderili atasözünün ifade ettiği gibi, 'hikmeti değil bilgiyi arar* ' oluşumuz. Bu sebeplerden biri de, çocukluğumuzun gecelerini süsleyen masalların yerini sayıları, renkleri öğrenme telaşının almış olmasıdır. Masallar hayatın hikmetine dair çok şey katıyor çocukların zihinlerine. Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir kitapta bu konuya dair bir paragraf vardı: Masal çocuğun kulağına hayatın hikmetini fısıldar. Bunun bilimsel bilgi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu bülbül sesi, su şırıltısı, bulut gülümsemesi, kuzu melemesi gibi bir şeydir. Uğurböceğinin parmak uçlarında gezinip aniden uçmasıdır. Hayat dediğimiz şey ise zaten kuzukulağı, patlangaç mısır ve reçel kavanozundan oluşmuştur; ta

2017 Soru Etkinliği #Mim

Resim
2017 Nisan ayı sonlarında Erzincan  Merhaba, bir mim yazısı ile buradayım. 2017 ‘ye dair soruladan oluşan mimde beni Maviveedebiyat blogu mimledi. Ben de hemen cevaplayayım dedim. Maviveedebiyat’ın yazısını buradan okuyabilirsiniz dedikten sonra, sorulara geçebiliriz.  1)   2017 senin için beş üzerinden kaç puan alır? Kendi açımdan değerlendirdiğimde 2017 iyi geçti benim için. Birçok açıdan olumlu bir sene diyebilirim. Olumlu tarafı fazla da olsa mükemmel değildi sonuçta. 5 üzerinden 4 puan veriyorum. 2)   Maddi açıdan mı çok şey kazandın, manevi açıdan mı? Manevi kazançlarım daha fazladır mutlaka. Manevi kazançlarım hakkında çok düşünmedi aslında. Ama maddi kazancım çok yok. Kazandığımız ihtiyaçlarımız için geri gidiyor :( 3)   Kitap okumaya ne kadar özen gösterdin? Kitap okumak en önemli meşguliyetlerim arasında. Haziran ve temmuz ayları hariç, kitap okumaya özen gösterdim. 4)   Hiç pişman oldun mu? Mutlaka pişman olmuşumdur. Pişman olduğum şeyler, varsa eğer,

TavsiyeKitap: Televizyon Öldüren Eğlence (4)

Resim
Televizyon Öldüren Eğlence Ayrıntı Yayınları Neil Postman Çeviren: Osman Akınhay 195 sayfa Arka kapaktan; ‘ Televizyon bir cazibe merkezi olarak hayatımızın baş köşesine oturdu. Yirmi dört saat yayın yapan kanallarda tam bir görüntü sarhoşluğu yaşıyoruz. Alışkanlıklarımız, konuşma biçimimiz, ilişkilerimiz televizyona endekslendi sanki. "Eğlenceli", "renkli" bir hayat yaşamaya başladık. Resmi ideolojinin yasaklıları, toplum kıyısında yaşayanlar bütün "giz"leriyle evlerimizde artık. Kameralar pervasızca mahremiyetimizin en ücra köşelerine giriyorlar. Şiddetin bütün türleriyle tanıştık. ’ Aylık takip ettiğim dergilerden İnsan ve Hayat’ın Ocak ayı teması TV’siz Evler. Dergide bu konuyla alakalı kapsamlı yazılar, Türkiye ve başka ülkelerden misaller var. Dergiyi okuyunca Neil Postman’ın Televizyon Öldüren Eğlence kitabı aklıma geldi. Kitaba zaman zaman göz atıyor, kitaptan iktibaslar yapıyordum. Kitabı tekrar elime aldım, göz atmaya

Hayırlı Olanı İstemek-İktibas#2

Resim
Zaman zaman düşünüyorum ve millet olarak gerginliği sevdiğimiz kanaatine varıyorum. Siyaset, spor, sanat... hepsinde de gerginlik var. Hususiyle de siyaset alanında gerginlik had safhada. Siyasi tartışmalardan uzak, hiç bir siyasi yapılanmayı desteklemeyen biri olarak bu gerginliği görüyor, üzülüyorum.(Siyasi partileri neden desteklemediğimi 2016'da yazmıştım. Okumak isterseniz burada ) Geçen senelerde seçim döneminde samimi olduğum iki kişinin tartışmasına şahit oldum. Biri seçim kararını netleştirmiş, diğeri henüz netleştirmemiş. Haliyle birinci kişi ikinciyi ikna etmeye çalışıyor. Konuşma arasında birinci kişi ' benim istediğim sonucun çıkması için dua ediyorum' dedi. İkincinin cevabı ilginçti: ' ben hangisini tercih edersem edeyim, memleket için hayırlı olan sonuç çıksın diye dua ediyorum' . Şaşırdım. Adama hak verdim. Ne kadar ince bir düşünce değil mi? Bu ince düşünceye sahip olanlarımızın sayısı kaçtır acaba ? Bu durum hakiki vatanperverliğin alameti d

Anadolu'nun Üç Şems'i

Resim
Şems güneş manasını ifade eden bir kelime. Arapça kökenli bir kelime.   Uzun zamandan beri kültür coğrafyamızda kullanılan isimlerimiz arasında yerini almış: Şems, Şemsi, Şemseddin vesaire. Şems ismi ile müsemma olan üç Şems var ki, bunlar tarih ve kültürümüzde yeni ufuklar açan şahsiyetler. Bu üç şahsiyetten Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin Rumi ile, Akşemseddin’i Sultan Fatih ile irtibatından biliriz. Fakat bir Şems daha vardır ki, O’nu bilenlerimizin sayısı azdır. Bu kişi Şemsi Sivasi Hazretleridir. Şu anda Sivas’ta medfun olup 4. Mehmed devrinde yaşadığı bilinmektedir. Bu yazıda Anadolu’nun üç Şems’i hakkında kısa bilgi verilecektir.   Şemsi Tebrizi Hazretleri Çoğumuzun Hz. Mevlana Celaleddin Rumi ile dostluğundan bildiği bir şahsiyet Şemsi Tebrizi hazretleri. Asıl ismi Mevlana Muhammed olan Şemsi Tebrizi hazretleri bugün İran hudutları içinde olan Tebriz’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren din ilimlerinde gösterdiği kabiliyetle dikkat çekmiş, kendisin

Hızlı Hayatlar - İktibas#1

Resim
Tolstoy’un ‘İnsana Ne Kadar Toprak Lazım’ isimli hikayesini okudunuz mu?  Okumadıysanız, okumanızı tavsiye ederim.  Okuyanlar bilir:  Daha fazla toprak sahibi olmak isterken hiç toprak sahibi olamayan bir adamın hikayesini anlatır. Modern çağdaki ahvalimiz bu hikayedeki adamın haline benziyor. Her şeye yetişmek isterken her şeyi kaçırıyoruz, her şeye sahip olmak isterken sahip olduklarımızı fark edemiyoruz. Bilhassa, internet ve sosyal medyanın popülaritesi artmasıyla sürekli bir şeyler kaçırıyormuşuz gibi bir hisse kapılıyoruz. Sürekli değişen ülke gündemi, sürekli değişiyormuş gibi gözüken sistemler bu hissimizi kuvvetlendiriyor. Tolstoy’dan misal verdiğime bakmayın. Kemal Sayar’ın aşağıdaki cümlelerini okurken düşündüm bunları. 'İnsan hayatını ne kadar hızlı yaşarsa, kendisini geçmişine ilmikleri o kadar kolay söker atar. Hızlı yaşamak modern dünyanın ritmine ayak uydurmak demektir. Çoğumuz işlerimizle belirli saatlerde ve çoğunlukla motorlu taşıtları kul

İktibas

Resim
Bazen okuduklarım arasında öyle cümleler, paragraflar oluyor ki, ‘bunu başkalarıyla da paylaşamam lazım’ diye düşünüyorum. Kitap yazılarında bunları yazsam da her okuduğum kitaba dair yazı yazmadığım için bazı cümleleri paylaşamıyorum. Bu bakımdan her hafta bir defa olmak üzere blogumda kitaplardan iktibas ile paylaşımlar yapacağım. (İktibas alıntı demek bu arada. İktibas blogunun kelime hazneme kazandırdığı güzel kelimelerden bir tanesi.) Kimi zaman bir cümle, kimi zaman bir paragraf olacak. Bu bölüm benim için neden önemlidir? Bana hatırlattıkları neler? Bunları da kısaca izah edeceğim. İktibas yahut notlar bölümünde diğer blog yazılarıma nispetle daha kısa yazılar olacak.  Pazar gününden itibaren ilk iktibasım ile burada olacağım inşallah. Herkese hayırlı günler.

Liderlik

Resim
Liderlik ve Lider Kişinin Özellikleri Liderlik ve etkili yönetim meselesine dair bir sürü özellik sıralanabiliyor. İyi bir dinleyici olmaktan, olumlu rol model olmaya kadar bir çok özellik liderlik becerileri arasında sayılıyor. Hakikaten liderlik becerileri bir çok kişilik özelliğini içinde barındırıyor. Liderlikle alakalı tartışılan çok özellik olsa herkesçe malum bir şey var ki, liderlik öğretilmez, öğrenilir. Bu yazıda bilhassa eğitime liderlik becerileri üzerinde durulacaktır. Lider Kişinin Özellikleri Eğitim hikayedir; eğitimde ve liderlikte hikaye çok önemlidir. Anlatmak istenen şeyler hikaye ile daha iyi anlatılabilir. Hikaye ile insanları etkilemek daha kolay olabilir. Olduğun gibi görünmek: Lider kişinin olduğu gibi görünmesinin lüzumunu ifade eder. Riyaya kaçmadan olduğu gibi görünen ve davranan kişiler daha iyi liderlerdir. Şeffaflık: Liderin şeffaf olması, farklı görüşlere açık olması, emretmeden yönetebilme becerisine sahip olmasıdır.  Takım oyunu; Yapılan i

Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk I KitapYorum(18)

Resim
Bruce Perry özellikle travmatik yaşantıları olan çocuklarla çalışan bir psikiyatrist. Maia Szalavıtz ise bir gazeteci. Bruce Perry, yaptığı çalışmaları, çalışmalarından edindiği tecrübeleri anlatmış, Maia Szalavıtz yazmış. Bruce Perry birbirinden ilginç, insan aklını zorlayan ihmal vakaları ile karşılaşmış.  Kitabı epey zamandır okumak istiyor, fakat baskısı olmadığı için okuyamıyordum. Nihayet 2017’nin son aylarında kitabın baskısı yapıldı ve okuma fırsatı bulduk. Kitabın ismine bakarak ihmal edilmiş çocuklarla alakalı olduğunu tahmin edebiliyor, ağır derecede ihmal edilen çocukları ‘köpek gibi büyütülmüş’ olarak tanımladığını düşünüyordum. Yanılmışım. Kitap ismini gerçek manada köpek gibi muamele gören bir çocuğun hikayesinden alıyor. Köpekleri olan biri tarafından, kafeslerin içinde büyütülen bir çocuk düşünün. Tuhaf değil mi? Yazar, erken çocukluk dönemi yaşantılarının özellikle beyin gelişimi için çok önemli olduğunu vurguluyor. Öyle ki, beyin büyüklüğünün % 90’ı 4 yaş

Yeni Yıla Yeni Tema

Resim
Yeni yıl ile beraber blogumda değişiklikler yaptım. Temayı değiştirdim. Eski temayı sevdiğim için biraz ikilemde kaldım, değiştirip değiştirmemek hususunda. Nihayet, ara ara değişiklik iyidir deyip, temayı değiştirdim.  Bakalım, yeni temayı beğenecek misiniz? Olumlu olumsuz görüşlerinizi bekliyorum. Geri bildirimlere göre temayı yeniden değiştiririm ya da kalıcı olur. Ayrıca bloguma ‘Sözler’ köşesi ekledim. Sağ üst köşede sevdiğim sözler rastgele yer alacak. Bu sözler sayfayı her yenilediğinizde değişecek. Şu anda yazdığım söz sayısı az. Zamanla artacak. Başka bloglarda gördüğüm güzel sözleri de izin almak şartıyla ‘sözler’ köşesine ekleyeceğim.