Köpeğin Dişleri



Medine sıcağı ortalığı kasıp kavurmaktadır. Her zamankinden daha sıcak, daha kasvetli bir hava vardır. İkindi namazından sonra Kainatın Efendisi(sav) ikindi sonrasının serinliğini hissedebilmek maksadıyla şehrin dışına doğru yürümek ister. Yanında ashabı olduğu halde şehrin dışına doğru yürümeye başlarlar. Sokakları, evleri geçtikten sonra vahanın serinliği hissedilmeye başlar.
Yavaş adımlarla ilerledikleri sırada ağır bir koku havayı doldurmaya başlar.  Yolun kenarında bir köpek leşi, üstünde uçuşan böcekler.  Sıcak havanın da tesiriyle koku ağırlaştıkça ağırlaşır. Ashab elleriyle burunlarını kapatıp adımlarını hızlandırır. Bu esnada Peygamberimizde(sav) her zamanki sükunet hali hakimdir. Yüzünü ashabına döner ve köpeği işaret eder, köpeğin inçi parlayan dişlerini göstererek; ‘Bakın’ der ‘ne kadar güzel, şu bembeyaz dişlerin güzelliğine bakınız... ve düşününüz.


Yorumlar

  1. Bu hadiseyi Hz. İsa a.s. için de rivayet ediyorlar. Şuan hangi kitapta okuduğumu hatırlayamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hz. İsa(a.s.) hakkındaki rivayeti duymamıştım.

      Sil
  2. Neyi gördüğün değil nasıl baktığın önemli gerçekten :)

    YanıtlaSil
  3. Çok sevdiğim ve ara ara örnek olarak anlattığım bir hikayedir bu :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Arif Bey,

    Bu hikâye insana "olgun" olmanın erdemini çok güzel özetliyor. Zira insan olayların "sonuç"larıyla değil de, "neden"leriyle ilgilenirse yaşam daha anlamlı olacaktır. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldunlaşmanın, kemale ermenin önemini vurgulayan bir hikaye.
      Katkı için teşekkürler :)

      Sil
  5. İnsan neyi görmek istiyorsa ona odaklanıyor galiba. İbret alacağımız anlamlı bir kıssadan hisse. Paylaşım için teşekkürler, sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. Farklı bakış açıları geliştirebilmek,sorunlarla başa çıkmamızı da kolaylaştırıyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolu'nun Üç Şems'i

Kozalağın Hikayesi

Teknoloji Tembelleştirir mi?